6 Ağustos 2012 Pazartesi

İman ve Elektron?

Biz insanlar tarih boyunca bir şeylere inanmış, görünen ya da görünmeyen, kendi elimizle yaptığımız ya da gökten geldiğine inandığımız şeylere tapmışızdır. Tanrılar yağmur yağdırsın diye bir şeyleri öldürdük, Zeus'a karşı geldikleri için öldürdük, İsa'nın kudretini kanıtlamak için öldürdük, İslamiyeti yaymak için öldürdük. Ve bunlar günümüzde de devam etmektedir...


Öğrenme arzumuz bizi daima bilime yönlendirmiştir. Fakat dini baskı altında bilim her zaman bir şeylere uydurulmak zorunda kalmıştır. Bilimin dine uydurulma çabası elbette ki gelişmelerin önünü kesmiş, bilimsel çalışmalar her zaman kapalı kapılar ardında gizlice yürütülmek ve gerçekler saklanmak zorunda kalmıştır. Günümüzde ise durum tersine dönmüş ve inançların bilime uydurulmaya çalıştığı dönem başlamıştır.

"Karadelikler varmış ama bu kutsal kitapta yazıyor zaten", ya da "Işınlanma olabilir zaten Hz. bilmemkim aynı anda 2 yerde bulunuyormuş" gibi cümleler duyabilirsiniz. Bu adamlar kutsal kitapları didikleyerek, katlayarak, belirli cümleleri birleştirerek, baş harflerini yan yan getirip ters çevirerek falan bir şekilde bütün elementlerin isimlerini çıkartırlar, laf dalaşına girerek kendinizi yormayın.

Rönesans dönemi ile azalan kilise baskısı sayesinde insanlık çağ atlamış, her türlü bilimsel gelişmenin, insan haklarının, modern medeniyetin önü açılmıştır. Aydınlanan Avrupa karşısında dini sebepler vb. nedenlerden dolayı geri kalan Osmanlı İmparatorluğu giderek zayıflamış ve elbet çökmüştür. Cumhuriyet döneminde yaşanan gelişmeler Türkiye'yi diğer gelişmiş çağdaş medeniyetlere yaklaştırsa da günümüzde yeniden gerici düşünceler her yeri sarmıştır. Yukarıdaki karikatür ise durumu ancak bu kadar güzel anlatabilirdi...

KARADELİKLER VE CİNLER?

Ve karşınızda, okuduğum bir gökbilim kitabından bazı bölümler. Oldukça bilimsel gidiyordu aslında? Birden ne olduysa cinler falan karıştı.

"Her gökadanın merkezinde, büyük kütleli karadeliklerin var olduğu düşünülmektedir. Bu durum, oldukça anlamlıdır. Hatta Samanyolu galaksisinde bir milyardan daha fazla karadelik olduğu sanılmaktadır. Acaba Dünyalılar; insan yahut cin, karadelik tünellerini kullanarak, yolculuk yapabilirler mi? Bir karadeliğin içine atlarsanız, parçacıklara ayrılırsınız. Acaba bu parçacıklar, başka bir evrene veya bir köşesine taşınarak, ortaya çıkmanız mümkün mü?


Nitekim Kur'an da ki Hızır meselesi, geçmişe ve geleceğe yolculuk için ilginç bir örnektir. Aynı şekilde cinlerin, 'İkinci Sema'nın sınırlarına kadar, yolculuk yaptıkları, burada, 'İkinci Sema'dan dinleme yapmak isterken kovuldukları, açık bir şekilde, ifade edilmektedir. 'Cinler'in İkinci Sema'nın sınırlarına yaklaşmaları için, gidiş-geliş toplam süre; milyarlarca sene, yolculuk yapmalarım gerekiyor. Bunun ise, karadelikler olmadan başarılması, mümkün gözükmüyor. Cinlerin ne hızları, nede yaşam süreleri, Kur’an ifadeleriyle, muhkem olan bu yolculuğu yapmaya, yetmez. Ancak, yolculuk yaptıkları da kesin."


"...sonuçta, milyarlarca galaksi, süper dev karadeliklere dönüşürken; karadelikler, 'sonsuza yaklaşan hızla' kafa kafaya gelecek ve hiper dev bir karadeliğe dönüşecektir.


İşte bu, 'büyük patlama'ya hazır, maddenin, sonsuz incelerek, madde olmaktan çıktığı, 'nur(akdelik) noktası'dır. Sonsuz yoğun, sonsuz ince, sıfır boyutlu, sıfır hacimli ve patlamaya hazır 'nur' noktası. İşte yaklaşan 'Saat' budur. İşte 'Kıyamet' den sonra 'Kıyamet' budur. İşte bu 'an', evrenlerin Rabbi olan Sonsuz Yüce Allah'ın, Gökleri ve Yerleri, yeni baştan yaratacağı 'an'dır. İşte 'Kıyamet'in arkasından, beklenen ikinci ve 'Son Büyük Patlama' anı. İşte bu 'an'da, Cennetler-cehennemler yeniden yaratılacak ve ebedi kalacaklar."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...